6 Åžubat 2023 tarihinde yaÅŸanan Deprem felaketinde Ãœlkemizin tamamından destek gören Elbistan ilçemizde Türkiye Kuyumcular ve Ä°hracatçılar BirliÄŸi’de Depremin yaralarının sarılması için bölgedeydi.
Türkiye Kuyumcular ve Ä°hracatçılar BirliÄŸi yetkilisi Hakan ÃœNAL ile yaÅŸanan Deprem sonrasında Elbistan’a gelen Türkiye Kuyumcular ve Ä°hracatçılar BirliÄŸi ekibinin neler yaptığını konuÅŸtuk.
Elbistan Pınarbaşı’nda gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Röportajda sorularımızı yanıtlayan Hakan ÃœNAL, Yozgat Yerköylüyüm. Ä°stanbul’da yaşıyorum. Buraya yaklaşık, depremin ilk olduÄŸu günden itibaren ilk önce Hatay Kırıkhan’a Antakya Osmaniye’ye gittik. Oradan büyük bir ihtiyaç olduÄŸunu öğrendik ve Türkiye Mücevher Kuyumcular Ä°hracatçılar BirliÄŸi BaÅŸkanlığı adına, Sayın BaÅŸkanımız Burak YAKIN ve ekibinin adına Elbistan’a geldik dedi.
Buraya geldiğimizde burada çok büyük sıkıntılar vardı. Su sıkıntısı, ekmek sıkıntısı, yiyecek sıkıntısı, gıda sıkıntısı, özellikle sebze sıkıntısı vardı. Biz hemen gelir gelmez burada işe koyulduk, işe başladık. Burada sağ olsun dostlarımıza da denk geldik. Onlarında biraz desteği ile, yerli halkın desteği ile hemen bir tane fırını faaliyete geçirdik ekmek çıkartmaya başladık. Halkımıza buraya gelmiş olduğumuz günün ertesi günü ilk çorbamızı çıkardık. Ondan sonraki gün ilk yemeğimizi çıkardık. Ve günde 3 öğün yemek vermeye başladık. Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği olmak üzere ve bunu yaklaşık 60 gündür de devam ettiriyoruz diyen ÜNAL, Ve şu an 1 ay daha devam ettirmek niyetindeyiz. Şu an gördüğüm kadarıyla zaten, ilk geldiğim gün ile şu an ki zaman arasında dağlar kadar fark var. Devletimizde çok güzel çalışıyor, STK’larımız da çok güzel çalışıyor. Ben kendi STK’mız adına konuşursam dört dörtlük bir uygulama, yani illaki hatalarımız oluyordur ama buradaki büyüklerimizin desteği ile bu aşevini yaklaşık iki aydır ayakta tutuyoruz. Yapmış olduğumuz şeylere gelince de sırf çadır kent için konuşmuyorum bunu, boş zamanlarımızda çadır kentin dışına çıkıyoruz. Evlere gidiyoruz, insanları ziyaret ediyoruz, insanların nelere ihtiyaçları var onları kayıt altına alıyoruz, yardımda bulunmak isteyen Elbistan’ın kendi halkı var, onları geri çeviremiyoruz. Mecbur onların yardımlarını kabul ediyoruz ve bu yardımları götürüp insanlara dağıtıyoruz dedi.
Bizim tek özelliğimiz kesinlikle para kabul etmiyoruz. Para gönderelim dediklerinde biz bunu kabul etmiyoruz diyen Hakan ÜNAL, Hayvan kesmek için bile para göndermek isteyenler oluyor mesela bunun içinde biz sadece yönlendiriyoruz. Çadırdaki hastaların yanına yemeklerini götürüyoruz. Dağ köylerine çıkmaya çalışıyoruz şu anda. Bazı köylerde şu anda Elbistan’ın içerisinde çok büyük sıkıntılar kalmadı. Elbistan çok hızlı ve çok çabuk toparlandı. Şu an elimizden geldiği kadar köylere yoğunlaştık. Gıdaları poşetliyoruz kapı kapı onları dağıtıyoruz. Yapmış olduğumuz hizmetlerin bazıları bunlar. Bize talep geldiğinde elimizden geldiğince, mümkün olduğu kadar boş göndermemeye çalışıyoruz. Allah’a şükürler olsun şu ana kadar da kapımızdan boş dönen olmadı. Olmayacakta. Bunu biz kendimiz ikili ilişkilerimizde de yürüttük. Büyüklerimizin desteği ile de yürüttük. Bu bizim için çok önemli. Özellikle Sayın Başkanımız Burak Yakın’ın desteği, onun varlığı, yönetiminin koordinasyonu. Sadece bu Elbistan Merkez için geçerli değil. Malatyada da Maraş merkezde de aşevimiz var. Antakyada da var. Çeşitli yerlerde toplamda yanılmıyorsam 11 tane aşevi olması lazım. Koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Ve çok büyük bir ekiple çalışıyoruz dedi.
Her tarafa yetişmeye çalışıyoruz anlayacağınız elimizden geldiği kadar. Elbistan’ın sorumluluğunu üstlendiğim için, burada Ahmet Başkanım olsun, İstanbul Federasyon başkanımız Uğur YİNANÇ Bey olsun, onun dışında ismini sayamadığım binlerce kahraman var yerli halk olan. Bizim arkamızda durup maddi manevi her türlü destek olan halkı ayağa kaldırmak için. Çünkü bu böyle çok küçük bir şey yaşamadık biz diyen ÜNAL, Bu çok büyük bir şey. Öyle yabana atılacak bir şey değil yani. İnsanları elimizden geldiği kadar kırmadan anlatmaya çalışıyoruz ama suistimaller oluyor tabi ki. Ama bunu dengelemeye çalışıyoruz. Allah devletimizden ve milletimizden razı olsun ki böyle bir devletin böyle bir milletin evladıyım. Burada olmaktan da çok huzurlu ve mutluyum, çokta gururluyum dedi.
